Ama ne savaş…
Çok zor günler geçiriyorum.
Böyle olacağını bilseydim, Montenegro inşaat işine girer miydim?
Sanmıyorum.
Tabi bu durumun nedeni, benim koşullarımın biraz farklı olmasından kaynaklı…
Zira eğer benim kadar çok patisi olan biri değilseniz, şehirde bir daire tutar, arada inşaatta gider gelirsiniz.
Keyfiniz de yerinde olur.
Ama ben daha önce yazdığım gibi çocuklar nedeniyle karavanda yaşıyorum ve her ne kadar onlara korunaklı alanlar yapmış olsam da hiç ama hiç rahat değilim.
Her geçen gün karavanda yaşam daha da zor olmaya başladı.
Çok normal, artık inşaat alanındayım.
Dolayısıyla çamur deryasının ortasındayım.
Günlerdir yağmur dinmiyor.
Fırtına cabası…
Gece kalkıp kalkıp çocukları sayıyorum.
İyiler mi diye kontrol ediyorum.
Karavandan şehre inince, ayakkabı izinden herkes bana bakıyor.
Şimdiden söylüyorum; buralara gelirseniz, Budva’da gördüğünüz çamurlu ayak izleri benimdir.
Bu arada inşaat işinde de bir sürü badire atlattım.
Daha ilk aşamada bazı değişikliklere gitmek zorunda kaldım zira 5000 Euro param uçtu gitti.
Bu mevzuyu başka bir yazıya bırakıyorum.
Zira yapılanın temizlenmesini bekliyorum.
Ona göre hareket edeceğim.
Ancak “Karadağ’da saçımı bile Türk’e kestirmem” cümlesi, geldiğim son nokta…
Burada herkes birbirini soymak için iletişim kuruyor.
Ve sizi aptal zannediyorlar.
Aslında kendileri ne kadar zavallı göründüklerini fark etmeden.
İşleri yok, hedefleri yok.
Sadece günü kurtarıyorlar.
Bugün beni, yarın seni, bir başka gün diğerini dolandırmak, hayattan beklentileri…
Ağızlarında da büyük büyük dürüstlük abideleri laflar ama ruhlarında oryantallik kariyer edinilmiş halde…
Kıvırdıkça kıvırıyorlar, battıkça batıyorlar, rezil oldukça oluyorlar.
Bizleri de utandırdıkça utandırıyorlar.
Ha bir de başınıza üşüşen buranın kendi halkından komisyoncular var ki, fena…
Sayıları şükür ki az ama onlarda pek çirkinler.
Alttan alta sizi hep tehdit etmeye çalışıyorlar, “inspektor gönderirim” diye…
Mesela “o inşaatı bitiremeyeceksiniz” diye kulağınıza su kaçırıyorlar.
Aradaki gevezeler de, laf taşıyanlar da tabi ki Türk…
Amaç seni korkutmak.
Yersen…
🤢🤢🤢
Peki ben bunlar için ne yapıyorum?
Gerekli yerlere şikayetlerimi yapıyorum.
Kısacası Karadağ inşaat projeleri içine müteahhit olarak girecekseniz, kimlerle iletişim kuracağınıza iyi bilmelisiniz.
Baştan kimselere bulaşmayın.
Bulaşınca, yediğinizden içtiğinizden bile komisyon istiyorlar.
😏😏😏
Sözün özü; doğayla savaş, insanlarla savaş derken çok ama çok yoruldum.
İnsanların enerjilerini; kendileri için çabalamak, çalışmak ve daha güzele ulaşmak için harcamak yerine,
Başkalarının alın terlerini, yaptıklarını, kazandıklarını ve çabalarını bozmak ve huzur kaçırmak için kullanmaları bana çok acınası bir hal geliyor.
Bu da bir çeşit hırsızlık…
Ve hep kaybetmeye mahkumlar.
🤐🤐🤐
Bu arada Montenegro günlerdir çalkalanıyor.
Karadağ danışman firma olarak çalışan biririleri, inşaat demirini daha ucuza Türkiye’den getireceğim diyerek, 1,250.000 Euro para toplamış.
Ve sonra da ortadan yok oldu.
Kim olduğunu herkes biliyor.
Rezilliğe gel…
Geçenlerde ise; bir arkadaşımız çalıştığı bir yatırımcı ile Belediye’ye kendi ürünlerini tanıtmaya gitmiş.
Belediyedeki kadın bizimkilerin Türk olduğunu öğrenince, nefes almadan, bodoslama “ben Türkleri sevmiyorum, bir Türk’e kat karşılığı arsamı verdi, evimi yıktı, sonra kaçtı” demiş.
Bizimkiler nasıl utanmışlar, nasıl kendilerini kötü hissetmişler.
Ve oradan nasıl çıktıklarını bilememişler.
Yazıklar olsun…
Gün geçtikçe burada bu tiplerin sayısı artıyor ve bu insanlar yüzünden doğru düzgün çalışan Türkler’de zarar görüyor.
Kısacası Türk yine en çok Türk’e zarar veriyor.
Merhaba
Yaşadığınız kötü deneyimleri üzülerek okuduk. (çoğul yazıyorum, zira eşim ve ben)
Daha önce başka yararlı konularınızdan birine yazmıştık ve üşenmeden detay bilgiler aktardınız. Teşekküer ederiz.
Bu arada biz geçen aralık ayında oturma izni alma adına bir şirket kurulumu yapmıştık ve önümüzdeki ay yıllık uzatım için süremiz doluyor. Bu hafta içinde müracaatımızı yapacağız.
Gelelim yazıklarınızı okurken üzülme nedenimize:
Tüm iyi niyet ile elinizden geldiğince burada insanlarımıza yardımcı olmaya çalışıyorsunuz.
Ne var ki aslında siz de, biz de zaman zaman neden ülkeyi terkedip buralara geldiğimizi kısa süre de olsa unutuyoruz…
Kendi adımıza, biz ülkemizin coğrafyasından, olanaklarından uzaklaşmak tan ziyade insanımızdan uzaklaşmak için buralara geldik. Bu yazınızda zaten bunun nedenlerini sizde anlatmışsınız.
Biz her ne kadar Budvada işlemlerimizi yapmış olsak da konu olan nedenlereden ötürü Podgorica ya yerleştik gibi, Bu hafta bir iki gün için Budva ya gelip işlemleri halletmemiz gerekiyor. Patilileri seven biri olarak tanışmak isterdik.
Selam ve sevgiler.
Teşekkür ederim ancak öyle bir süreçten geçiyorum ki bu süreçte görüşmem ne yazık ki mümkün değil. Sevgiler
Size kolay gelsin demekten öte.Elimizden bir şey gelmiyor demektir… 🙂
Gerçekten biz insanlarımızdan kaçar haldeyiz bi insanla oturupta dünyanın güzelliklerini konuşamıyoruz sohbetler muhabbetler hep çıkar oldu biriyle çay içerken düşünür olduk bu insan hayırdır neden bana yaklaşıo yada ne bileyim insanlardan korkar hale geldik umarım bende memnun kalır yerleşirim…
Maalesef ki öyle… Ben memnun kalacağınızı düşünüyorum. Sadece biraz zaman vermek gerekiyor. Hangi ülkeye yerleşirseniz yerleşin, o ülke zaman ister. Açıkçası ben hiç pişman olmadım. Sevgiler
Selamlar,
Karavan fikri bende de mevcut. Camper dedileri şekil yapmak istiyorum. Ancak orada alıp yapmak gibi düşüncem ar. Yasal olarak buradaki gibi sıkıntılı bir mevzuatı mı var? yoksa kolayca işlenebiliyor mu ruhsata?
Severk takip ediyoruz. Kısa zamanda yerleşmeye geleceğiz. Umarım tanışırız gelince.
Sevgili Admin durumunu sormaya gerek kalmadan herşeyi açıklamışsın. Gerçekten çok kötü insanlarımız var. İnsanca yaşamak her geçen gün daha bir zor olmaya başladı. Maalesef odak noktası sadece para olanlar her yeri bozmaya hazırdır. Buradaki işler yüzünden Karadağ’a gelişim gecikti. İşler hastalıklar bitmiyor. Muhtemelen 1 veya 2 ay içinde geleceğim. Zaten nisanda oturumlar için mecbur geleceğim. Görüşmek üzere. Oradaki arkadaşlara çok selamlar. Hoşçakal.
Kayıhan
Maalesef… 🙁 Selamınızı ileteceğim. Sevgiler…
Sayın kayıhan gerçektende kendi ülkemden korkar oldum bilinçli çocuklar yetistiremiycez.bj gidişle bi kızım olucak şimdiden gelecek kaygısı var çocuğumun geleceği nasıl olacak die düşünmekten ziyade çocuğumu nasıl zararlılardan koruruma geldik burada….
Çok haklısınız Kayıhan bey… Geldiğimiz nokta bu oldu. 🙁
Sayın admin harfiyat ve vinç işinde başarılı olma olanağımız var mi? Ve durumlar nasıl ziyâret etmeyi düşündüğüm ülkelerden biri karadag en çokda suç oranın düşüklüğü beni cezb etti malum turkiyenin hali belli
Merhaba; hafriyat ve vinç işinde kesinlikle başarılı olursunuz zira bu ülkede hafriyat ve vinç araçlarının sayısı çok az ve çoğu çok ama çok eski… Böyle bir yatırım yapma olanağınız varsa mutlaka düşünün. İnşaat yapan biri olarak bunu söylüyorum. 🙂 Sevgiler